Kıbrıs Enerji

Vural Metal Direktörü Erden Vural sektörün stabil olduğuna dikkat çekti ve ada genelinde sanayide de, diğer üretim çeşitlerinde de günümüz koşullarında ve teknolojik yönden genellikle pek çok işletmenin rantabl olmadığını vurguladı. Bu durumun genel anlamda ihracat safhasına kadar, yani işletme sahibinin pazardan bir pay bulması için üstün çaba harcaması ve kendini geliştirebilmesi gerektiğini söyleyen Vural, “Zaten gelişemezseniz rantabl olmaktan çıkarsınız. Yani düşük maliyet elde etmeniz imkansız olur. Bir üretim sanayisinde esas olan şudur; kaliteli ürün imal etmenin yanı sıra maliyeti asgariye indirmek ve bu yöntemler doğrultusunda satış pazarları yaratmaktır” dedi.

Kıbrıs içindeki tüketimin belli olduğunu belirten Erden Vural, iç pazara yönelik üretim yapılırsa sayısal olarak üretimin düşeceğine işaret etti. Vural, adadaki işletmelerin birim başına düşen sabit giderlerinden ve olmazsa olmaz harcamalarının yüksekliğinden şikayet etti ve şöyle devam etti: “Örneğin bizler birçok kalemlerinden hizmet alamamamıza rağmen maktu yıllık yerel yönetim giderleri ödüyoruz. Her yıl ödenen Ortak katkı payları var. İşletme faaliyetleriniz için sürekli sayısı artan birçok odalara üye olma gereksinimi ve bunlara ödenen yıllık aidatlar. Para maliyetleri çok yüksek.Genel olarak banka kredileri ile işletme faaliyetlerinizi yürütmeye çalışırsanız bu durumun paralelinde maliyet artışları kaçınılmaz olur. İthalat safhasında KDV nin peşin tahsil edilmesi ise ithalatcıya ayrı bir külfet olarak yansımaktadır. İşletme araç giderlerinin yüksek olması ,( Seyrüsefer-Çalıştırma B izni –Poliçe-Muayene ve emisyon ve sürekli artan yakıt gibi giderler ) ki bu araç / araçlar ürününüzün son kullanıcıya ulaşması için gereklidir. Tabi bunun yanında yüksek elektrik vb. faturalarda eklenince sıkıntılarımız daha da büyümektedir.Tüm bu olumsuzluklar karşısında işletme bazında kurumsallaşmak güçleşir ve sizleri yeni yatırımlar yapma fikrinden uzaklaştırır. Avrupa ülkelerinde işletmeler mali müşavirlerinin denetiminde çalışmalarını sürdürüp, şirketteki herhangi bir olumsuzluk karşısında müşavirler tarafından yönlendirilmektedirler. Bizde bu uygulama yoktur. Kısacası bu sabit giderler ve yüksek harcamalar değişik yönlerden gelir. Firma olarak bunların hepsini alıp bir torbaya koyduğunuz zaman bunlar yıl sonu itibariyle korkunç bir mebla olarak karşınıza çıkar ve bu da ne yazık ki ürün maliyetinize olumsuz yönde yansımakta”.

Bir şekilde düşük faizli kredi bulup üretime geçmenin yeterli olmadığına değinen Erden Vural, hükümet edenlerin ihracatı engelleyici unsurları ortadan kaldırmak için daha çok çaba sarf etmeleri gerektiğini ve ülke üreticisine dış Pazar olanakları yaratması gerektiğini söyledi. Ülkemizde pek çok ürünün kalite kontrolünden geçmediğini bunun yanısıra da kayıt dışı ekonominin hakim olduğunu söyleyen Vural, kayıt dışı ekonominin en büyük sorunlardan biri olduğunu belirtti. İhracatsız bir üretimin düşünülemeyeceğinin altını çizen Vural, “şuanda yapamayız çünkü engeller Kıbrıs sorununa endeksli gidiyor.Dış pazarda rekabet edebilir duruma gelebilmeniz için ülkemizdeki pek çok üretim firmasının kendisini gerek donanım,gerekse iş gücü olarak yenilemesi gerekmektedir dedi.

Ben Kıbrıs Türk sanayici ve üreticisinin pek çok şeyi yapabilecek bilgi birikimi ve tekniğe sahip olduğu inancındayım.Yeterki bizlere gerçek anlamda cesaret ve destek verilsin. En kötü durum ürettiğimizi pazarlayamama endişesidir.Bu endişe olumsuzluklar ile artmaya devam ederse umudunuzu yitirirsiniz.Umudun olmadığı yerde girişimde olmaz ve üretimden Uzaklaşırsınız ve bunun zararlarını işletmeninizin yanında ülke de görür. Şu an için işletmelerin istemesek de yavaşlamasını kabullenmiş durumdayız ancak durmaması için büyük çaba sarf ediyoruz.Çünkü sanayi tesisleri büyük ve maliyetli kütlelerdir.Dönmekte olan büyük kütleyi durdurursanız onu tekrardan harekete geçirmeniz imkansızlaşır veya tekrardan büyük mali masraflar gerekir.